Napoleon’da insanlar için çalışan bir köleydi. Açıkçası Koca Reis hayvanların arasındaki birliği sağlayan konuşmayı yapmasaydı hala köle kalırdı. Koca Reis’in konuşmasından sonra tüm çiftlik kendine geldi.
Bu dünyaya köle olmak için gelmediklerinin farkına vardılar. Bu farkındalık zaman içinde insanlara karşı öfkeye dönüştü. Ve en sonunda patladı. Koca bir isyan çıktı. İnsanlar çiftlikten kovuldu. Hayvanlar kendi iktidarını kurdular.
Neredeyse tüm hayvanlar eşitliği, özgürlüğü düşledi. Ama Napoleon’un düşleri çok farklıydı.
Gün geçtikçe Napoleon düşlerine engel olan her şeyi yok etmeye başladı- ki hepsini yok etti de-. Yok ederken yapmadığı hile, acımasızlık ve zulüm kalmadı. Söylediği yalanlara inandırmak için ise köpeklerle korkuya dayalı bir baskı uyguladı. Kimse Napoleon’un hayallerinin farklı olduğunu fark etmedi.
Gerçi kim idolü gördüğü birinin kötü olduğunu fark eder ki? Hayvanlar gün geçtikçe Napoleon’a bağlandı. Napoleon da bu bağlılığı ve köpeklerle olan baskıyı kullanarak bir diktatörlük kurdu. Diğer hayvanları köle gibi kullanıp insanlarla dostluklar kurdu.
O isyan çıkarıp çiftlikten kovdukları adamla aralarında bir fark kalmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder