kara fanzin: Şiddeti Nasıl Engelleriz?

16 Mart 2015 Pazartesi

Şiddeti Nasıl Engelleriz?

Şiddeti Nasıl Engelleriz?
Mehmet Emre Kekeç

Ülkemizde şiddet, orantısız olduğu kadar haksız da... Düşünenlere, belki de toplumu bütün dertlerden arındıracak fikirlere sahip kişilere, bu fikirleri duyurmak isteyip de eylem yapanlara şiddet uygulanıyor. Bu eylemlerin hiçbir kötü amacı olmamasına rağmen hiç kimse vaktini ayırıp da eylemleri yapanların fikirlerine kulak vermiyor. Hâlbuki verse belki de aydınlığı getirecek fikri alacak. Ayrı olarak, kadına yönelik şiddet de var. Kendini diğerlerinden daha "adam" sanan bir avuç canavar, yaşlı-genç fark etmeden kadınları dövüyor, öldürüyor. Mahkemeye çıktıklarında ise, çoğu serbest bırakılıyor. Bu şiddete dur diyen yok maalesef. Dur demeye çalışanlar da anında susturuluyor. Kadın cinayetleri her gün daha da artıyor, acımasızlaşıyor, vahşileşiyor. Bunları engellemenin zamanı geldi de geçiyor. Burada yaşayan her canlının güvence altında olması lazım. İdam, hadım etme, kırbaçlama ve sürgün gibi cezalandırma yöntemlerinin bile geri getirilmesi düşünülebilir. Biraz daha hafifletilebilirse şartlı tahliye olmadan ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet hapis cezası da verilebilir bunlara. Cinayetlerin yanı sıra tecavüz gibi insanlık hataları da var. Bunlar cinayetten daha hafif olsa bile insanda çok derin izler bırakabiliyor. Bunların da cezalandırması idam, hadım etme, kırbaçlama veya sürgün olarak yapılması en uygun çözümlerden birkaçı. Şiddet engellenmezse pek de kendiliğinden duracağı söylenemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

güzel özgürlük

Özgürlüğün güzelliğini kaybettiğimizde değil, gerçekten özgür olduğumuz zaman anlarız. Kahkahalar daha gerçektir. Aslında hayat zaten budur. Güzeldir. Hayatın bize verdiği bir şey yoktur ve bize asla bir şey vaat etmez. Eğer istiyorsak gidip almamız gerekir. Ama insanlar bunu hayattan beklerler, istekleri gerçekleşmediği zaman da dünyanın ne kadar hain ve berbat olduğundan bahsederler. Aslında hain ve berbat olan insandır. İnsan basittir. Doğar, yaşayabilirse yaşar ve sonunda ölür. Bunlar içinde gerçekten ‘gerçek’ olan yaşamak kısmıdır. Hayatı değerlendiremez insan. Yaşamak yerine ister, sevmek yerine kaçar, sarılmak yerine el sıkarlar. Bu, insanın kendine ihanetidir. Hayatımızı kendimizden çalan bizleriz. Kendimize kurallar koyan, sınırlar çizen, yapma, düşünme, isteme diyen yine bizleriz. İnsanın kendine olan ihanetini yenmenin tek yolu özgürlüktür. Yaşamak ve hissetmek için sonuna kadar özgürlüğün peşine koşuyoruz. Nazlıcan Akkaya

fanzine

Fanzin, İngilizce FANatic ve magaZINE kelimelerinin kısaltılmasıyla oluşturulan finansal kaynaklardan ve hiyerarşik yapılardan uzak alternatif bir basılı materyaldir. Farklı yöntemlerle çoğaltılan örnekleri olmakla beraber genellikle fotokopi aracılığı ile çoğaltılarak, satış amacı güdülmeden dağıtılan yayınlardır. Dergiden (Süreli yayınlardan) ayrı olarak, süresi belirsiz olarak çıkar ve daha amatörce hazırlanır.

Türkçede "Fanzin" olarak kullanılan "fanzine", genelde belirli bir konu üzerine işlenen yapıtlardan (yazı, resim, fotoğraf, karikatür, vb.) oluştuğu gibi, değişik ve çeşitli konuların yapıtlarının da bir araya gelmesiyle oluşabilir. Her türlü materyal kullanılarak oluşturulabilen fanzinler tek sayfalık olabileceği gibi birbirine zımbalanmış, iğnelenmiş çok sayıda sayfadan da oluşabilir. Geleneksel olarak el yazısı, daktilo, kolaj, çizim gibi farklı elementlerden oluşur.