En basit örneği ile dün yolda yürürken,bir baba ile 9-10 yaşlarındaki çocuğun konuşmasını duydum.Çocuk,babasına seçeceği mesleği ,bununla ilgili planlarını,arada da hayallerini anlatıyordu.Söyledikleri-bana anlatmadığı halde-çok güzel ve aydınlık fikirlerdi.Fakat babasına baktığımda dinlemediğini gördüm.
Çocuk bir an sustu ve 'Sence bunları yapmak zor mu,yoksa üstesinden gelebilir miyim?' diyerek babasına baktı.
Babası cevap vermedi.
Çocuk başını önününe eğdi.
Derim ki; işte tam bu sırada o baba çocuğun hayallerinin celladı olmuştu.
Uzakta aramaya gerek yok o celladı...
Hande Akay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder